Sosyal Medya

Kürsü

Alnıma hasret gönlü buruk seccadem…

Seccadem, sana doya doya sarılsam, her secdemde beni bir kez daha sever misin, beni kabul eder misin o buruk tabiatına ?



 

 

 

Düşünce Mektebi - Emrah TOPCU

 

Sevgili Seccadem,

Belki de hayatımda nice mektuba yer verdim fakat bir tek halini soramadığım, sana yazacağım bu mektup olacak. Yazamıyorum aslında, utanıyorum belki de... Dilim utanmıyor belki ama kalbim utanıyor. Deli sanırlar belki de beni, sana yazıyorum diye. Onlar anlamazlar halini, anlamazsın sanırlar insanın dilini. Ben bilirim seni, muhabbetini. Seversin sana her geleni, konuÅŸursun onlarla. Senin suskunluÄŸun bile çok ÅŸey anlatır bana. Kim ne derse desin. Seninle muhabbet etmek çok iyi geliyor bana, onu anladım. Delilikse muhabbetim, en büyük deli benim…

Ne kadar ayrı kaldık seninle, ne kadar özletmiÅŸim kendimi, özletmiÅŸsin kendini. Hiç sormayayım seni, biliyorum sen bana hep hasret idin de ben bilmemezlikten geldim hep. Neresinden baÅŸlasam bilmiyorum ama delikanlı gibi söyleyeyim, ben buraya muhabbet için geldim, gönlünü almaya geldim…

Affeder misin beni ? Bunca şeyden sonra af dilemek biraz garip bilirim. O kadar zulüm ettikten sonra sana nasıl gelirim de bir de af dilerim.

Dolabımın en kuytu köşesini sana ayırdığım için biraz kırgın biraz da üzgün olmalısın bana, haklısın da. Bunu yapan benim sana, seni umursamadan karanlığa bırakan benim.

Şimdi bana küssen de kızsan da diyecek bir tek sözüm bile yok. Sana söyleyecek, anlatacak hiçbir şeyim yokmuş benim meğer onu anladım. Kendimi savunacak, kurtaracak hiçbir şeyim yokmuş başımı secdesiz bıraktığım her an, ne kadar da yoksulmuşum ben, zenginliğimi maddiyatta arayan ben, bu kadar bolluğun içinde yoksul kalan ben, nasıl da yalnız bırakmışım seni.

Åžuncacık hayatımda sözlerim yüreÄŸimden bir kuÅŸ gibi uçup gitmiÅŸ. Vatanını kaybetmiÅŸ bu sözler, bu gönül. Nasıl da tutamam sözlerimi, nasıl da sahip çıkamam gönlüme. Kim alı koydu benim benliÄŸimi, hangi iblise kaptırdım özümü, ne yaptım ben, nasıl kandım da gaflete battım. Nerede benim hayırlı, güzel anılarım, sözlerim, amellerim neredeler? Nerede bıraktım nereye attım onları, hangi dipsiz çukurlara bıraktım hayallerimi. Ah bir bulabilsem…

Ne zamandır seni aramışım ben seccadem, nerede olduÄŸunu bile bile görmezden gelip baÅŸka sevdalara kollarımı açmışım. Åžu başımı sana deÄŸil de duvarlara dayamışım, sinirlendiÄŸim de seni aramışım da bulmak istememiÅŸim. Kimlere gitmiÅŸim kimlere. Yakıldığımda, yıkıldığımda kimlere gitmiÅŸim ben kimlere açmışım gönlümü…

Ne kadar hainlik etmiÅŸim ben sana, sen beni orada sessizce beklerken ben haykırarak senin yokluÄŸunu kutlamışım. Nelere feda etmiÅŸim hayatımı, ne uÄŸruna yaÅŸamışım, ne uÄŸruna feda etmiÅŸim huzurlu günlerimi…

Ne çok zaman olmuÅŸ görmeyeli seni, biraz buruÅŸmuÅŸsun, biraz kırıksın, biraz da tozlusun. Ne yapayım da iyileÅŸtireyim seni ? Nasıl gönlünü alayım ? Rabbimden af dilemem gerek önce biliyorum, anlıyorum. Ey gönlü kırık seccadem, sen benden daha iyi bilirsin, Rabbim beni bağışlayacak mıdır…

Şu uçsuz, bucaksız âlemi yaradan Rabbime gidemediğim, onu anamadığım, ona secde edemediğim, kulluk edemediğim her bir anım için utanıyorum. Rabbimin merhametine sığınıyorum, başım secdede gönlüm Rabbimde. Teslim ettim kendimi. Rahmet istiyorum, rahmeti sonsuz olan Rabbimden. Biliyorum, şimdi daha iyi anlıyorum halini, en çok da seni üzdüğüm için kızacaktır Rabbim bana.

Şimdi ise bir tek ihtiyacım var, Rabbime açılan yolda senin yardımın. Beni kabul edersin değil mi? Bana yardım edersin değil mi? Göz yaşlarıma zemininle sahip çıkarsın değil mi? Ne olur kızma bana belki de bunu senden beklemek aciz bir umut olsa da. Beni affedersin değil mi ?

Seccadem, sana doya doya sarılsam, her secdemde beni bir kez daha sever misin, beni kabul eder misin o buruk tabiatına ?

Seni çok üzdüm Seccadem kusuruma bakma.

Ben ümidimi kırmadım, mücadele ettim geldim.

Rabbime daha layık bir kul olmaya geldim.

Ä°nÅŸaAllah seni bir daha terk etmeyeceÄŸim.

Alnıma hasret gönlü buruk seccadem…

Ne çok yalnız bıraktık Camilerimizi, Mescidlerimizi, Seccadelerimizi. Gönlümüze hitap eden o güzel muazzam sesi, duymamamız için çabalayan şeytana kulaklarımızı tıkaması için nasıl izin verdik !..

Ey Aziz ve Celil olan Rabbimin nurlu evi,

Her bir zerresi aÅŸk kokan mescidim,

Benim narin seccadem.

Eksik olmayın siz.

Güzel kokulu seccadelerimiz, gül kokulu tesbihlerimiz ve nur alınlarımız ile seveceÄŸiz bir ömür boyu en mukaddes kurtarıcımızı; Gözümüzün nuru namazı…

Halen farkında olmayanımız var maalesef, haydi gelin bir vesile olsun. Siz de söz verin, bizi yoktan var eden Yaradanımıza günde beş vakit ayırmaya. Canla başla mücadele ettiğimiz şu hayatımızda; nefesimizi, nefesimizin sahibi olan için tüketmeye, onu her nefes alışta hatırlamaya, beş vaktimizi ona ayırmaya söz verin sizler de bir ömür boyunca.

Rabbimiz bizim için ebedi bir hayat hazırladı fakat biz vaktimizden bir parça gidecek diye ebediyete deÄŸiÅŸiyoruz ÅŸu ölümlü dünyayı. Gelin birlik olalım, beraber olalım alınlarımız secdenin iziyle, ÅŸu güzel nur yüzümüz o temiz abdest suyu ile bezensin, biz kurtuluÅŸa erelim ebediyete erelim…

Onlar bizim hakka giden yolda en güzel sevdamız, onları incitmeyelim, kırmayalım. Camilerimizi, Mescidlerimizi, Seccadelerimizi daha fazla yalnız bırakmayalım…

Ne mutlu Allah için atan yüreklere…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.